[tab] [content title="Filmin Künyesi"]
Vizyon Tarihi 06 Mayıs 2016
Yapımı 2016 - ABD
Tür Bilim Kurgu - Aksiyon - Fantastik - Gerilim
Süre 147 dk.
Yönetmen Anthony Russo, Joe Russo
Oyuncular Robert Downey Jr. , Scarlett Johansson , Chris Evans , Gwyneth Paltrow , Jeremy Renner
Senaryo Jack Kirby , Stephen McFeely , Christopher Markus
[/content] [content title="Filmin Özeti"]
Ultron Çağı filminden sonra Yenilmezler ekibinin giriştiği bir başka macera, oldukça büyük çaplı maddi ve manevi hasarlara neden olmuştur. Bu durum, Amerikan Hükumeti'nin yenilmezlere karşı giderek daha hoşgörüsüz bir tavır takınmalarına yol açar. Sonunda kahramanların sadece ihtiyaç duyulduğu zaman ortaya çıkacakları bir sistem kabul edilir. Ancak Kaptan Amerika (Chris Evans), yakın arkadaşı Bucky'i (Sebastian Stan) kurtarmak için girişimde bulununca Yenilmezler arasında sürtüşme çıkar. Kahramanlar, Kaptan Amerika'nın önderliğindeki bağımsız hareket etme yanlıları ve Iron Man'in (Robert Downey Jr.) başını çektiği hükumet yanlıları olarak ikiye bölünürler ve bir iç savaş patlak verir. Bu esnada yepyeni bir düşman daha ortaya çıkacaktır.
[/content] [content title="Fragmanlar"] [/content] [content title="Oyuncular"]
Robert Downey Jr.
Scarlett Johansson
Chris Evans
Daniel Bruhl
[/content] [content title="Fotoğraflar"]
[/content] [/tab]

Marvel dünyası hep ilgili çekmiştir. Sene başında da yılın en başarılı filmlerinden biri haline gelen Deadpool ve aslında ilk defa Marvel evreninde bu kadar laf ebesi bir karakterin ilk defa beyazperdeye aktarılmış olması da Deadpool'u yılın en iyi süper kahraman filmi haline getirmişken Marvel yılın ikinci bombasını patlattı. Bu bomba Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı - Captain America: Civil War da diyebilirim.

İlk olarak söylemek istediğim film bana biraz Avengers tadı verdi desem yalan olmaz. Birçok sinemaseverin de aynı düşüncede olduğuna eminim. Avengers kadrosundan sadece Hulk ve Thor un yer almadığı, onların yerine Ant-man, Black Panther ve Örümcek Adam ın kadroya katıldığı film kesinlikle Avengers filmlerinden daha başarılı bir film.

Ancak filmde bana göre en büyük eksiklik süper kötü nün yer almaması. Belki biraz hikaye için ipucu versek de filmde siz bu eksikliği hissediyorsunuz. Başarılı dövüş sahneleri, Örümcek Adam ın Iron Man ile garip tanışma muhabbeti, Ant Man in yeni yeteneği, Marvel in Afrika kökenli ilk süper kahramanı Black Panther ve Winter Soldier ın karizması filmin öne çıkan yanları.

Filmin konusu hakkında bu bölümde açıklayacaklarım bir miktar spoyler içermektedir. Bilginiz olsun.

İlk Avengers filmi, The Winter Soldier, Age of Ultron ve bu filmin başında yaşanan, değinemeyeceğimiz olaylardan sonra Birleşmiş Milletler Avengers ekibinden Socovia Anlaşması’nı imzalaması istiyor. Iron Man kendilerini kontrol eden bir mekanizma olması gerektiğini savunarak bu anlaşmayı imzalamaları gerektiğini savunurken Kaptan Amerika ise politikanın günden güne, kişilere bağımlı olarak değiştiğini öne sürerek anlaşmanın imzalanmasına karşı bir duruş sergiliyor. Fitilleri bu fikir ayrılığında yakılan anlaşmazlık, hikâyeye Bucky “Winter Soldier” Barnes ve filmin kötü adamı Helmut Zemo’nun katılmasıyla büyüyor ve ekibimizde kutuplaşmalar başlıyor.

Tüm dünya Avengers’ın yaptıklarını sorgulamaya başlıyor. Yaptıklarının iyilik mi yoksa daha fazla mı yıkım getirdiği konusunda zaten bir iç hesaplaşmada olan ekibin yanına Amerikan Dış İşleri Bakanı geliyor. Bakan, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan ve 117 ülkenin imzaladığı bir anlaşma ile Avengers’ın BM’e bağlı çalışmasını ve kurul onay verirse göreve atanacağını belirtiyor. Tabii bunun için öncelikle kahramanlarımızın imzalaması gerekiyor. İlk başta kahramanlar arasında bir toplantı yapılıyor. Ardından imzalayan ve imzalamayanlar arasında minik bir ayrım oluyor. Genel olarak imzalandığı için Black Widow yani Natasha Romanoff BM konferansına gidiyor. Bu sırada patlatılan bomba yüklü araç, Nijerya kralının ölmesi derken işler çığırından çıkıyor.

Önce bombayı patlatanın kimliği Kış Askeri olarak açıklanıyor. Ardından da Captain America’nın Kış Askeri yani arkadaşı Bucky’i korumak üzerine olan süreçte taraflar daha keskin bir şekilde belli olmaya başlıyor. Sonrası da malum birbirleri arasında minik bir savaş çıkıyor. Bu savaş sırasında hem kadroya yeni isimler dahil oluyor, hem de önemli karakter hikayeleri ortaya çıkıyor. Bu noktada çok fazla detay vermeyeceğim çünkü filmi izlerken hikaye konusunda pek sürpriz bozulmasın istiyorum.

Filmde yer alana karakterlere bakarsak Avengers’tan daha bol bir kadro olduğunu söyleyebiliriz; Iron Man, Captain America, Falcon, Black Widow, Hawkeye, Ant-Man, Spider-Man, Winter Soldier, War Machine, Black Panther, Scarlet Witch ve The Vision. Merak edilen soru ise Hulk ve Thor’un olup olmadığıydı. Maalesef bu ikili kadroda yer almıyorlar.

Tüm sinema tarihinin gelmiş geçmiş en kalabalık süper kahraman filmini çekmek Russo’ların sırtına yüklenmiş ağır bir yüktü. Filmin bekleme süreci benim için heyecan verici olsa da, işin derinine bakınca beliren kaygıları fark edebiliyordunuz. Zira daha önce beyazperde de denenmemiş bu olayın, başarısız bir şekilde ortaya çıkabileceğini düşünüyordum açıkçası.

Filmi izlediğimde ise Russo’ların bu kadar kalabalık bir kadroyu dengede tutmayı çok iyi başardığını gördüm. Bu en fazla havaalanı sahnesinde açık ve net bir şekilde görülse de her karaktere ayrı ayrı bakınca da belli oluyor. Ant-Man’in kahramanlık hevesi ile girdiği aleme eskisi gibi suçlu devam edişi, Wanda’nın felaket sonrası yaşadığı travma, Parker’ın yeni yeni alıştığı bu işe karşı bakış açısı… 

Her biri karakter kendi tekelinde etkileyici olmuş. Öyle ki takımlar ilk açıklandığında War Machine’in Team Iron Man’de, Falcon’ın Team Cap’de bulunuşlarını takım liderlerinin arkadaşları o takımlarda olacak gibi düşünülse de film bu düşünceyi bile muazzam bir şekilde çürütüyor. Zira yasa ilk ortaya çıktığında ekip tartışırken fikirlerini ortaya ilk koyanlar Rhodes ve Sam. Yani seçtikleri tarafların sadık kalmakla zerre ilgisi yok.

Filmin izleyiciye aktardığı çok fazla şey var. Ancak öncelikle aksiyon sahnelerini aradan çıkarmak adına etrafımda filmi izleyen en az 50 kişinin Havaalanı sahnesini överken yakaladım. Çünkü ortada izleyip izleyebileceğiniz en kaliteli süper kahraman dövüşü var. 12 kişi ile kalabalık bir savaş sahnesi çekmeyi başaran yönetmenlerimiz, her karakteri gerektiği gibi kullanmasını çok iyi biliyorlar. Koreografiler gerçekten çok başarılı. Bu da aksiyon sahnelerinin su gibi akmasına neden oluyor. Özellikle havaalanındaki savaş sahnesi, tüm çizgi roman filmleri arasında zirvede yer alacak bir sahneydi. Tüm filmde olduğu gibi bu sahnede de tüm karakterler hak ettiği süreyi almış. Yine tüm filmde olduğu gibi, Ant-Man ve Spider-Man bu sahnedeki zaten yüksek olan eğlence seviyesini onun da üstüne çıkarıyor.

Ayrıca diğer filmlerde gördüğüm aksiyon sahnelerinin tam bir cümbüşe neden olması problemiyle de karşılaşmıyorsunuz. Aksiyon sahneleri çok berrak ve hiç kafa karıştırmıyor. Herkes birbirine girdiğinde bütün hareketleri tek tek ve çok net seçebiliyorsunuz. İzlerken aldığım zevk bana Mad Max: Fury Road’un aksiyon sahnelerinden aldığım tadı hatırlattı. Fakat nedense filmin başındaki Crossbonesile olan hızlandırılmış sahne bu sahnelerin kalitesini yakalayamamış. Captain America: Civil War, Marvel Sinema Evreni’nin en uzun filmi. Bu kadar uzun bir filmde, seyircinin nefes alması için temponun zaman zaman yavaşlamasını beklemek normal. Fakat bu yavaşlamalar bazı romantik sahneler gibi hikâyeden sapmalara yol açmış.

Bundan ayrı olarak, kahramanlarımızın her ülke seyahati acayip bir aksiyon zinciriyle sonlanmakta. Sıkılmayı bir kenara bırakın, adam akıllı dinlenemiyorsunuz bile. Bu filmin, vermesi gerektiği duygu ve düşünceleri veremediği anlamına gelmiyor. Sadece yapımın seçtiği anlatım dili aksiyondan geçmiş.

Senaryoya konusuna gelecek olursak, Disney’in The Force Awakens’tan çok iyi ders çıkarttığını anlıyorsunuz. Fragmanlarda izlediğim her şey tam anlamıyla birer ters köşe. Bir süperkahraman filmine hepimizin başını sonunu ezbere bilmiş vaziyette girdiğimiz şu yıllarda, Civil War hikayesiyle meraklandırmakta oldukça usta. Özellikle Baron Zemo üzerinden beklenenden çok farklı bir öykü konuluyor. İç Savaş mevzusu temelde otururken, geri kalan her şey düşündüğümün bir çıt ötesinde.

Baron Zemo mevzusuna girmişken film hakkında biraz detaylara atlayalım. İzlemeyenler için anlattıklarım biraz spoyler tarzında olabilir. Benden söylemesi. 

Baron Zemo hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Daha önceki filmlerden de pek hatırlamıyorum. (Hatta hiçbir film de yer almamış da olabilir.) Zemo filmde kötü adam olarak görülebilir, ama şu zamana kadarki en anlamlı ve benimde hak verdiğim karakterlerden biri oldu. Sokovia’da ölen ailesinin intikamını almak isteyen bir babanın yaptıkları, bir yandan savaşı körükleyen şey iken diğer yandan ortaya çıkan yasayı derin kılan bir öğe. Filmin ilk yarısı, salondan hayal kırıklığına uğramış halde çıkacağımı düşünürken finale doğru Zemo için açığa kavuşan mevzu, aslında filmi asıl anlamlı kılan nokta.
Zemo karakterinin beklenenden farklı olarak filmin sonlarındaki düşüncelerini açıklamasının yanında öykünün en önemli iki karakteri olan Tony ve Steve’in ahlaki çatışması, filmin her anında kendini belli ediyor. Özellikle Bucky üzerinden finale doğru bir düşmanlık oluşuyor. Zemo’nun da katkılarıyla, havaalanının hemen ardından süper kahraman filmleri furyasının en iyi solo dövüşünü izliyoruz. İron Man'in tek başına hem Kaptan Amerika ile hem de Kış Askeri ile kapışması bana adil gelmedi :)

Birde filmin Black Panther tarafı var. Bu konuda Civil War ilk duyrulduğunda kadronun Iron Man-Cap harici tek belli kahramanı Black Panther’di. Buradan filmde epey önemli bir yer kapladığını anlamıştım. Aynen öyle de oldu. Önce başa, ardından sona baktığınızda karakterin gösterdiği gelişimi görüyorsunuz. Bu sayede Black Panther solo filmi öncesi kendisini tanıtmayı ve sevdirmeyi başardı. Kostümüyle, dövüş sahneleriyle izleyicinin karşısında mükemmel bir karakter var. Fakat yeni Black Panther filmine kadar Spider-Man’de yaşadığım doyumsuzluğu yaşamanız muhtemel. T’Challa’yı oynayan Chadwick Boseman oyunculuğuyla son derece başarılı. Bakalım Black Panter'in solo filmi nasıl olacak merak ediyorum.
Spider-Man demişken, Spider-Man ve Ant-Man filmin en komik ve eğlenceli öğelerinden. Bugüne kadar sinemalarda izlediğim beş Spider-Man filminin içinde, çizgi romanda yansıtılan Spider-Man karakterine en yakın canlandırma bu filmde yer almış. Tom Holland o kadar sevimli ve eğlenceli bir karakter çizmiş ki, hikayeye çok büyük bir katkısı olmamasına rağmen hem de. Eğer yarattığınız evrene yeni bir karakter eklemek istiyor ve ilk filmde seyirciye bu karakteri nasıl tanıtırım diye düşünüyorsanız Captain America: Civil War filmini örnek alabilirsiniz. Bütün kahramanlar tam tadında kullanılmış. Ne az ne de fazla kullanılan karakter var. Russo biraderlerin bu kadar fazla karakteri bu kadar iyi kullanması, Infinity War filmleri için umutlandırıcı bir etken.

Captain America: Civil War, muhtemelen 2 ay önce vizyona giren Batman v Superman ile de epey karşılaştırılacaktır. Ancak ikisinin de farklı tarza sahip olduğunu belirtmem gerek. Örneğin Batman v Superman’e eğlenceli ya da komik değil şeklinde eleştiriler olmuştu. Captain America: Civil War, konsept olarak Batman v Superman’den çok daha farklı durumda. Daha eğlenceli, daha aydınlık, daha komik ve gerçek dünya şehirleri üzerinde geçtiği için kısmen daha gerçekçi. Batman v Superman ise daha karanlık, daha ciddi, gerçek olmayan yerler ve dünyada geçtiği için çok daha farklı tarzdaydı.

Marvel filmleri arasında bir konumlandırma yapmak gerekirse diyeceğim ancak o kadar çok Marvel filmi var ki, uzun zaman önce böyle bir sıralama yapmayı bıraktım. En eğlenceli filmlerden biri olduğu, hatta Avengers: Age of Ultron’dan daha güzel olduğunu söyleyebilirim. Ultron’u izlerken bu filmi izlediğim kadar zevk almamıştım. Ancak kahramanlar arasındaki dava sizi de kim haklı kim haksız diye film boyunca düşündürmeye itiyor. Bu da bir karaktere karşı soğumanıza sebep olabilir. Filmin en riskli kısmı da bu olsa gerek.

Müzikler konusunda yine öyle dikkate değer bir müzik ya da beste bulunmuyor. Önceki filmlerde olduğu gibi bu filmde de ağzıma herhangi bir melodi takılmadı. Genel olarak söylersem, filmden çıktığımda epey keyif almıştım. Arasız izlememe rağmen 2 saati aşkın sürenin nasıl geçtiğini anlayamadım. Bu anlamda da epey sürükleyici bir film olmuş.

Filmin en çok sevdiğim tarafı ise daha olgun bir tarza sahip olması. İnsanların öldüğünü acı çektiğini görebiliyoruz. Espriler Avengers deki gibi çok fazla değil, az ve öz. Görseller konu süper kahraman filmi olunca izleyicinin beklentilerini karşılar derecesinde.

Captain America: Civil War kesinlikle ve kesinlikle sinemadan yüzünüzde bir gülümsemeyle ayrılmanıza neden olacak bir film. Captain America: Civil War, Marvel Sinematik Evren’in en iyi filmi olur mu bilinmez fakat bu unvanın en büyük adaylarından biri olduğu su götürmez bir gerçek.

Sonuç olarak filme X-Men Days of Future Past ten sonra yapılmış en başarılı süper kahraman filmi diyebiliriz. Bugün vizyona girecek olan yeni X-men filmine kadar bu tarzı seven izleyicilerin keyifle vakit geçireceğini düşündüğümüz filmi kaçırmayın derim.
Etiketler: ,

Yorum Gönder

Author Name

{picture#YOUR_PROFILE_PICTURE_URL} YOUR_PROFILE_DESCRIPTION {facebook#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {twitter#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {google#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {pinterest#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {youtube#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL} {instagram#YOUR_SOCIAL_PROFILE_URL}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.